Bugün psikolojinin babası Freud'un çalışmalarından yola çıkarak kendi özbenliğimizi
keşfetmeye çalışacağız.
Altından öğrenmeye bile korktuğumuz gerçekler çıkacak, belki de beş duyumuzdan
fazlası olduğunu öğreneceğiz.
Bugünkü sloganım " KENDINI KEŞFET, DÜNYA'YI KEŞFET. "
Bilindiği üzere Freud un bir teorisi vardı. Tabi bizim atalarımız olayı daha basit bir
şekilde kavrayıp bugüne kadar atasözü olarak gelmesini sağladılar. " GELIN KAYNANA
TOPRAĞINA ÇEKER "
Bu atasözünün kaynağını hiç düşündünüz mü ?
Freud bunun açıklamasını farklı bir şekilde dile getirmişti.
Çocuklar aslında doğumdan sonra aşkı öğrenmeye, hissetmeye başlıyorlardı. Anne-
Baba aşkı...
Erkek çocuklarının ilk aşık oldukları kadın onlara yaşamayı öğreten anneleriydi.
Daha sonradan işin içerisine sonradan öğrenilmiş olan ego ve süperego kavramları
karışır ve ilişkiler ona göre şekillenir. Nasıl mı ?
Ego,süperego gibi kavramlar toplumsal baskılardan, kaygılarımızdan,
korkularımızdan oluşur.
Daha sonra bu oğlan büyür ve derinlere attığı ve şekli topluma göre değişmiş olan
anne aşkı dürtüsünü, annesine benzeyen bir kadına yönlendirerek su yüzüne çıkarır.
İşte bütün mesele bu.
Şimdi sizlerle; id, ego, süperego kavramlarını inceleyip olaya daha ayrıntılı
bakmamızı sağlayacağız.
FREUD UN BUZDAĞINA BENZETTİĞİ TOPOGRAFİK ZİHİN MODELİ :
BİLİNÇ AŞAMASI BUZ DAĞININ SU YÜZEYINDE GÖRÜNEN KISMI;
Bilincinde olduğumuz her türlü algılar ve düşünceler bilinç aşamasını oluşturuyor. Bu
düşünce ve algılar farkındalık eşiğinin üzerinde kaldıklarından kendilerini açıkça
belli ediyorlar.
ÖN BİLİNÇ AŞAMASI BUZDAĞININ SU SEVİYESİNİN HEMEN ALTI:
O anda bilincinde olmasak da hemen bilince taşıyabileceğimiz anılar ve dünya
bilgilerini kapsıyor. Bu aşama, bilinçle bilinçaltı arasında bir tür geçiş aşaması görevi üstleniyor.
BİLİNÇALTI BUZDAĞININ SUYUN ALTINDAKI GERI KALAN KISMI:
Bilinçaltında farkında olmadığımız korkular, kabul göremez cinsel arzular, mantık
dışı istekler, vahşet yönelimleri, utanç verici deneyimler, bencilce istekler ve ahlak
dışı dürtüler bulunuyor. Buzdağı benzetmesinde, buzdağının en büyük alanını
oluşturur. Freud, insan doğası gereği şiddet ve cinselliğe yönelik utanç verici
dürtüler barındırdığını iddia ederek, bilinçaltımızda bu fikir ve dürtülerin
koğuşlandığını belirtiyor.
O zaman sizcede insanların en mahrem bölgesi " BİLİNÇALTI " değil mi ?
İD : En ilkel doğuştan gelen arzu ve dürtülerimiz.
EGO : İdin tatmin edebileceği elverişli şartlar oluşana kadar onu kontrol altında
tutuyor.
SÜPEREGO : Ahlak kurallarını devreye sokuyor. İdin tatmin yönünün doğru olup
olmadığını sorgular. Eğitimimiz, yaşadığımız toplum kuralları ve kendi
deneyimlerimiz.
FREUD A GÖRE :
Birbiriyle çekişmek zorunda kalan dürtülerimiz kişiliğin ve çoğu psikolojik
rahatsızlığın temelini oluşturuyor.
ZARİFİNEK E GÖRE ( BANA GÖRE) :
Sağlıklı nesiller için " ID " inize sahip çıkın :) hoşçakalın...
0 yorum:
Yorum Gönder